MİRAS PAYLAŞIM DAVASI İLE
TARIMSAL İŞLETMELERİN
PAYLAŞILMASI
I. GİRİŞ:
Miras paylaşım davalarında en çok görülen uyuşmazlıkların başında
tarımsal işletmelerin paylaşımı gelmektedir. Türk Medeni Kanunu gerek nüfusun
büyük bölümünün tarım alanında çalışıyor olması gerekse ülke ekonomisini
ilgilendiriyor olması nedeniyle tarımsal işletmelerin miras paylaşımını özel
olarak düzenlemiştir. Bu makalemizde bu konuyu ele alacağız.
II. MİRAS MALLARININ HUKUKİ
DURUMU:
Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, bütün mirasçılar terekedeki bütün
hak ve borçlara ortaktırlar. Mirasçıların bu ortaklıkları elbirliği mülkiyetidir. Eski medeni kanunumuzdaki ifadesi ile iştirak halinde mülkiyettir. Bu durumdaki mirasçılar terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte
tasarruf ederler.
III. MİRAS MALLARINA TEMSİLCİ
ATANMASI:
Eğer miras mallarının idaresi konusunda uyuşmazlık varsa TMK m. 640’a göre mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci
atayabilir. Temsilcinin görevi paylaşmaya
kadar malların idaresinin sağlanmasıdır.
IV. TEREKE BORÇLARINDAN SORUMLULUK:
Mirasçılar,
tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar.
V. HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU’NA
GÖRE GÖREVLİ MAHKEME:
HMK m. 4/I,b hükmüne göre taşınır ve
taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin
davalarda sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Aynı maddenin (ç) bendi bu kanun ile diğer
kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği
davalarda da sulh hukuk mahkemelerini görevli kılmıştır. Miras paylaşım
davalarını düzenleyen TMK m. 642 her mirasçının,
terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına
karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebileceğini düzenleyerek miras paylaşım
davalarında da sulh hukuk mahkemelerini görevli kılmıştır.
VI. HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU’NA
GÖRE YETKİLİ MAHKEME:
HMK m. 11/I hükmüne göre terekenin
paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı
tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar
ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalarda ve terekenin
kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalarda ölen kimsenin
son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir.
VII. YARGILAMA
YÖNTEMİ:
HMK m. 316/I,a hükmüne göre sulh hukuk
mahkemelerinde görülen davalarda basit yargılama yöntemi uygulanır. Miras
paylaşım davaları da sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği için basit yargılama
yöntemine tabidir. Bu yargılama yönteminin en önemli özelliği dava ve cevap
dilekçesinden sonra cevaba cevap ve karşı cevap yani replik ve düplik
dilekçelerinin olmamasıdır. Bu nedenle dava açılırken bütün savlar dava
dilekçesinde açıkça belirtilmelidir.
VIII. MİRASIN PAYLAŞILMASI:
Mirasın paylaşılmasını isteme hakkı mirasçılara aittir. Mirasın
paylaşılması mirasçıların kendi aralarında yaptıkları ve hukuken geçerli olan
bir sözleşmenin varlığı ya da kanun gereğince engellenebilir. Bunun dışında her
zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir.
Miras paylaşım davasında mirasa dâhil olan bütün mallar göz önünde
tutulur. Ancak burada sadece tarımsal işletmelerin paylaşılmasını ele alacağız.
Tarımsal işletmelerin paylaşımında tarımsal
işletmenin tarım faaliyetini engellemeyecek şekilde paylaşılması ya da
özgülenmesi ilkesi esastır. TMK m. 659
Terekede bulunan, ekonomik bütünlüğe ve yeterli tarımsal varlığa sahip bir
tarımsal işletmenin, işletmeye ehil mirasçılardan birinin istemde bulunması
hâlinde bu mirasçıya gelir değeri üzerinden bölünmeksizin özgüleneceği kuralını
getirmiştir.
Bir tarımsal
işletmenin farklı mirasçılara özgülenebilmesi için değerinde azalma olmaksızın
birden çok yeterli tarımsal varlığa sahip işletmeye bölünebilecek nitelikte olması
gerekmektedir. Tarımsal işletme bu özelliğe sahipse, sulh hâkimi bunları,
istemde bulunan ve işletmeye ehil olan birden çok mirasçıya ayrı ayrı
özgüleyebilir. Özgülenme kararı işletme
için gerekli olan araç, gereç ve hayvanları da kapsayabilir.
İşletmenin
yeterli tarımsal varlığa sahip olup olmadığı, tarım bölgeleriyle tarım
türlerinin özellikleri göz önünde tutularak ilgili bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir. Ancak yinede mahkemenin bilirkişi aracılığı ile bu
durumu tespit ettirmesi gerekir.
Tarımsal işletmenin özgülenmesini birden çok
mirasçının istemesi durumunda sulh hâkimi, kişisel yetenek ve
durumları göz önünde tutmak suretiyle işletmenin hangi mirasçıya özgüleneceğine
karar verir. İşletmeyi kiraya vermek yerine kendisi işletmek isteyen ve bunun
için ehil olduğu anlaşılan mirasçıya özgülemede öncelik tanınır. İşletmeye ehil
olmanın belirlenmesinde, özgülenme isteyen mirasçının eşinin yetenekleri de göz
önünde tutulur. Çünkü eşlerinde tarımsal işletmelerde önemli emek harcadığı
bilinmektedir.
Miras bırakan ölmeden önce
yapacağı ölüme bağlı tasarrufla işletmenin
kendisine özgülenmesini isteyen ve buna ehil olduğu anlaşılan mirasçının bu
konudaki istem hakkını ortadan kaldıramaz. Bu durumun iki istisnası
bulunmaktadır. Birincisi mirasçılıktan çıkarma ve mirastan feragat hâlleridir.
İkincisi ise birden çok mirasçıda özgülenme koşullarının bulunması hâlinde,
kendisine özgülenme yapılacak mirasçının ölüme bağlı tasarrufla
belirlenebilecek olmasıdır.
TMK m. 663 getirdiği düzenleme ile
ergin olmayan mirasçıların haklarını koruma altına almıştır. Buna göre mirasçılar
arasında ergin olmayan ayırt etme gücüne sahip altsoy varsa; paylaşma, bunlar
ergin oluncaya kadar ertelenebilir veya mirasçılar arasında özgülemeye karar
verilebilecek tarihe kadar aile malları ortaklığı kurulur.
Tarımsal işletme kendisine özgülenecek olan mirasçı
diğer mirasçılara payları karşılığında ödeme yapmak zorundadır. Yasa koyucu
hâkime işletme kendisine özgülenecek olan mirasçının diğer mirasçılara payları
oranında yapacağı ödemelerle tarımsal işletmenin özgülenmesinden önce güvence
altına alınmış olan borçlarının toplamının işletmenin gelir değerinin
dörtte üçünü aşması halinde özgülenen işletmenin paylaşılmasını uygun bir süre
erteleme yetkisi tanımıştır. Bu hükmün getirilme nedeni miras paylaşımı nedeniyle
tarımsal işletmenin iflasının önlenmesidir. Bu takdirde mirasçılar arasında
kazanç paylı aile malları ortaklığı kurulmuş olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder