10 Temmuz, 2021

TRAFİK KAZALARINDA TEDAVİ GİDERLERİNDEN SGK VE SİGORTA ŞİRKETLERİNİN SORUMLULUK ESASLARININ İNCELENMESİ

TRAFİK KAZALARINDA TEDAVİ GİDERLERİNDEN SGK VE SİGORTA ŞİRKETLERİNİN SORUMLULUK ESASLARININ İNCELENMESİ

I.GİRİŞ:

Ülkemizin kanayan yarası durumunda olan trafik kazalarının en ağır maddi sonuçlarından biri de tedavi giderleridir. 6111 sayılı kanun ile yapılan değişiklikten sonra trafik kazaları sonucunda yapılan tedavi giderlerinden SGK’nın mı, sigorta şirketlerinin mi yoksa her ikisinin birden mi sorumlu oldukları konusunda hukuki tartışmalar yaşanmıştır. Bu makalemizde iki ayrı Yargıtay kararı ışığında tedavi giderlerinden hangi tarihlerde kimin ne kadar sorumlu olduğunun incelemesini yapacağız.

II.6111 SAYILI YASADAN ÖNCEKİ DURUM:

25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir.

Bu kanunun 59’uncu maddesi ve Geçici 1’inci maddesi ile trafik kazası sebebi ile kazazedelerin sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.

Dolayısıyla bu kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile tedavi giderlerinden SGK sorumludur. Ancak SGK’nın sorumluluğu sadece belgeli sağlık harcamaları içindir. Belgesiz olan giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan sigorta şirketi sorumludur.

III.6111 SAYILI YASADAN SONRAKİ DURUM:

6111 sayılı yasanın yukarıda belirttiğimiz iki maddesi ile bu yasa öncesindeki durum aynen geçerliliğini korumuştur. Ancak yapılan yönetmelik değişikliklerinin Danıştay tarafından önce yürütmesinin durdurulması, sonrasında ise iptal edilmesi, yaşanan her hukuki gelişmeden sonra farklı tarih aralıklarında farklı uygulamaların oluşmasına neden olmuştur. Mevzuat değişikliklerinin tarihsel sıralaması ve yaşanan hukuki değişiklikler aşağıdaki gibidir.

25.02.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 59'uncu maddesiyle, 2918 sayılı KTK m. 98 "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır." şeklinde yeniden düzenlenmiştir. 

Bu maddenin uygulamasını göstermek için Hazine Müsteşarlığınca Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik çıkarılmıştır. Bu yönetmeliğin 4'üncü maddesinde "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır.” hükmü getirilmiştir.  Dolayısıyla 6111 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 25.02.2011 tarihinden sonra belgeli sağlı harcamaları için SGK’nın sorumluluğu SUT’de yer alan hükümlere göre belirlenecektir. Bütün sağlık harcamaları bu tebliğe göre hesaplanacak olup bu tebliğdeki hesaplamanın üzerinde SGK’dan talepte bulunulamayacaktır.  

Danıştay 15. İdari Dairesi 14.11.2013 tarihli ve 2013 / 7713 Esas sayılı dosyası üzerinden verdiği karar ile bu fıkrada yer alan bu yönetmeliğin 4’üncü maddesinde yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin yürütmesini önce durdurmuş, sonrasında ise 16.03.2016 tarihinde iptaline karar vermiştir.

Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararıyla kurumun yapacağı ödemelerin sınırı kaldırılmıştır. Dolayısıyla Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı verdiği 14.11.2013 tarihinden sonraki belgeli sağlık harcamaların da SUT dikkate alınmaksızın belgelenen bütün sağlık harcamalarının SGK tarafından karşılanmasının yolu açılmıştır.

Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararından sonra SGK konuya ilişkin olarak 2012 / 5 sayılı genelgesinin 1'inci maddesinde; “Trafik kazasının oluş tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın 25.02.2011 tarihinden itibaren Kurumla sözleşmeli/protokollü üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilecek tüm sağlık hizmet bedelleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karşılanacaktır.” düzenlemesini yapmıştır. SGK’nın yaptığı bu düzenleme Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma ve iptal kararının uygulamamanın idari bir yolu olarak ortaya çıkmış olup hukuken yargı kararına açık aykırılık oluşturmaktadır. SGK’nın bu genelgesinin bu dönemde meydana gelen trafik kazlarından kaynaklı tedavi giderleri için kesinlikle uygulanamayacağı görüşündeyiz.

Danıştay’ın iptal kararından sonra 23.04.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6645 Sayılı Kanunun 60'ıncı maddesiyle 2918 sayılı KTK m. 98'e bir cümle eklenerek madde; "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” halini almıştır.

2918 sayılı KTK m. 98'de yapılan bu düzenlemeden sonra Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 4'de “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” şeklinde değiştirilmiştir. Böylece sağlık giderleri için genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları ölçütü getirilmiştir. Bu ölçüt 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu m. 60 ve devamında düzenlenen esasları içermektedir.

Dolayısıyla 23.04.2015 tarihinden sonra meydana gelen trafik kazaları nedeniyle yapılan sağlık harcamalarında SGK’nın sorumluluğu 5510 sayılı yasanın 60 ve devamı maddelerine göre belirlenecek, kalan sağlık harcamalarından yine sigorta şirketleri, araç sürücüsü ve araç işleteni sorumlu olacaktır.

IV. YARGITAY KARARLARI:

T.C.

YARGITAY

21. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2018/3917

KARAR NO  : 2019/5031    

Y A R G I T A Y   İ L A M I

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine.

2-Dava, 28/06/2011 günü meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında ağır şekilde yaralanan davacının şimdilik 1000 TL tutarındaki tedavi masraflarının kaza tarihi olan 28/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.

Mahkeme tarafından “Yapılan yargılama sonucunda tüm dosya kapsamından ve itibar edilen bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere; 28/06/2011 tarihinde trafik kazasında yaralanan davacıya ait tedavi giderlerinin 4.146,94 TL'lik kısmından davalı kurumun sorumlu olduğu, bu tutardan taleple bağlı kalınarak ve davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1000 TL tutarındaki tedavi masrafının kaza tarihi olan 28/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle  “ Davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1000 TL tutarındaki tedavi masrafının kaza tarihi olan 28/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,”   karar verilmiştir.

Karar, davacı ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki usule ilişkin kayıt ve belgelerden; İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/106 Esas sayılı dosyası ile 13/03/2015 tarihinde açılan davada, 27/10/2015 tarih ve 2015/411 Karar sayılı karar ile dosyada İş Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, bu defa İstanbul 19. İş Mahkemesi tarafından 12/05/2016 tarihli ve 2016/357 Karar sayılı karar ile karşı görevsizlik kararı verildiği, dosyanın görev ihtilafının çözümü için Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderildiği, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/9768 Esas - 2016/10995 Karar sayılı ilamında; “Somut olayda; davacı ile davalı kurum arasında bir haksız fiil ilişkisi bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle, davalı kurumun sorumluluğu,  kurum tarafından gerçekleştirilen bir haksız  fiile  dayalı  bulunmayıp, 2918 sayılı Kanunun 98. maddesi atfıyla, davacı kazazedeye 5510 sayılı Kanun çerçevesinde yapılacak tedavi yardımı kapsamı ile ilgilidir. Bu haliyle davanın, kapsamını 5510 sayılı Kanunun belirlediği sosyal güvenlik hukukunu ilgilendirmekte olup; uyuşmazlığın, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 ve 7/3. maddeleri ile 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi uyarınca, iş (sosyal güvenlik) mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle İstanbul 19. İş Mahkemesinin görevli olduğuna karar verildiği,   anlaşılmıştır.

Dosyadaki esasa ilişkin kayıt ve belgelerden; 25/07/1943  doğumlu, 06/12/2018 tarihinde  vefat eden davacı Fatma Nükhet Öner’in 28/06/2011 günü geçirdiği trafik kazası sonucu ağır yaralandığı,  boyun kırığı ile vücudunun muhtelif yerlerinde ağır hasar meydana geldiğini, felç olduğu, boynuna 8 adet plak takıldığı, tedavisinin dava tarihi itibariyle halen devam ettiği, davacının 28/04/2014 tarihli dilekçesiyle Kurumdan 02/07/2011-03/01/2013 tarihleri arasındaki 56.509- TL tutarındaki özel hastane, özel fizik tedavi ve medikal malzeme faturalarının ödenmesini talep ettiği,  Cibali SSGM tarafından verilen 26/05/2014 tarihli cevapta; “5510/ 97. madde gereği, tedavi giderlerinin ödenmesi için iki yıllık zamanaşımı süresi olduğunu, 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 25/02/2011 tarihinden sonraki tedavi bedelleri için zamanaşımı süresinin fatura tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, talep edilen fatura ödemelerinin bir kısmının zaman aşımına uğradığı, bir kısmının Kuruma hastaneler tarafından fatura edildiği ve  SUT hükümleri çerçevesinde ödeme yapıldığı, ilave ücretlerin Kurum tarafından karşılanamayacağı” hususlarının  bildirildiği, doktor bilirkişiden alınan raporda, Kurumun trafik kazaları tedavi bedellerinden SUT hükümleri dahilinde sorumlu olduğu ve bildirilen faturalardan  4.146,94 TL’lik kısmından sorumlu olduğunun tespit edildiği, ancak talep edilen dosyada suretleri bulunan faturaların içinde 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, medikal malzeme faturalarının da bulunduğu, bilirkişinin teknik olarak Medula kayıtları ve SUT hükümleri dahilinde ödenen ve ödenmesi gereken kalemleri belirttiği, trafik kazası tespit tutanağı, ve 03/11/2010-03/11/2011 tarihlerini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin (Kişi başı tedavi masrafı 175.000,00 TL. epikriz raporu, hastane kayıtları) dosyada bulunduğu anlaşılmıştır.

Davanın yasal dayanağını 25/02/2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 59. maddesiyle, başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilen 2918 sayılı Kanunun 98 inci maddesi oluşturmaktadır.

Bu maddenin ilk hali:

MADDE 59- 2918 sayılı Kanunun 98 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi”

MADDE 98- Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.

Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir. Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.

Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirlenir.” şeklindedir.

Akabinde; 2918 sayılı Kanunun 98 inci maddesinin son fıkrası gereği maddenin uygulanmasına dair Hazine müsteşarlığınca 27/08/2011 tarihli  “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır.

Anılan yönetmeliğin 4/1 maddesinde:

“Trafik kazalarından kaynaklanan sağlık giderleri”

MADDE 4 – (1) Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır.” hükmü yer almaktaydı.

Ancak Danıştay Onbeşinci Dairesi 14/11/2013 tarihli ve 2013/7713 E. sayılı dosyası üzerinden verdiği karar ile bu fıkrada yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin yürütmesini durdurmuştur. Akabinde Danıştay Onbeşinci Dairesi 16/3/2016 tarihli ve 2013/7713 E. sayılı dosyası üzerinden verdiği karar ile bu fıkrada yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar vermiştir. Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararıyla kurumun yapacağı ödemelerin sınırı kaldırılmış ve Kurum tarafından bir süre konuya ilişkin düzenleme yapılamamış,  yasal boşluk bulunan bu dönemde Kurum uygulamayı kendi düzenlemesi olan 2012/5 sayılı genelgeye göre yürütmüştür. (yani SUT hükümleri doğrultusunda ödeme) Kurumun konuya ilişkin 2012/5 sayılı genelgesinin 1. maddesinde: “(1) Trafik kazasının oluş tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın 25/02/2011 tarihinden itibaren Kurumla sözleşmeli/protokollü üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilecek tüm sağlık hizmet bedelleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karşılanacaktır. ...” hükmü yer almaktadır.

Bu durumda Kurumun trafik kazaları sebebiyle sağlık hizmet bedellerini ödeme kıstaslarıyla ilgili, yasal düzenlemenin olmadığı (Kurum genelgesi dışında) boşluk döneminde, Kurum 2918 sayılı Kanunun 98.  maddesinin ilk haline göre tüm sağlık giderlerini ödemeye yükümlü kılınmış olmaktadır. Boşluk döneminden sonra 23/04/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6645 Sayılı Kanunun 60. Maddesiyle 98. maddeye bir cümle ilave edilmiş ve ödeme kıstası tekrar belirlenmiştir. Şöyle ki:

Madde 60 – 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesinin birinci fıkrasına “kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi ve aşağıdaki cümle eklenmiştir.          

“Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.”

Yani maddenin son hali şu şekildedir:

“Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi”        

Madde 98 /1– (Değişik: 13/2/2011-6111/59 md.)Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.”

Bu düzenlemeden sonra 27/8/2011 tarihli ve 28038 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası da aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.”

Somut olayda, davacının 28/04/2014 tarihli dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunduğu göz önüne alındığında, 28/04/ 2014 tarihi itibariyle Kurumun trafik kazaları sebebiyle sağlık hizmet bedellerini ödeme kıstaslarıyla ilgili, yasal düzenlemenin olmadığı (Kurum genelgesi dışında) boşluk döneminde, talepte bulunduğu, bu dönemde, yönetmelikteki “Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin yürütmesinin durdurulduğu, 23/04/2015 tarihindeki değişiklikle getirilen 2918 sayılı yasanın 98/1. maddesindeki “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde”  ibaresinin henüz yürürlükte olmadığı anlaşıldığından,  davacının talebiyle ilgili talep tarihi gereği Kurumun sorumluluğunun 2918 sayılı Kanunun 98.  maddesinin ilk haline göre belirlenmesi gerektiği, yani trafik kazaları sebebiyle sağlık hizmet bedellerini ödeme kıstasının bulunmadığı ve tamamından sorumlu olduğu, yine talep tarihi itibariyle  “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” kıstası olmadığından Kurumun 5510 sayılı yasanın 97. maddesindeki genel sağlık sigortalıları için uygulanan zamanaşımı süresini de işletemeyeceği anlaşılmıştır.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.   

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.