AVUKATLIK ÜCRETİNİN RÜÇHANLI BULUNMASI
I.
GİRİŞ:
Avukatlar
sadece ekonomik durumu iyi olanların değil ekonomik durumu kötü
olan gerçek ve tüzel kişilerin de vekilliğini yapmaktadırlar.
Dolayısıyla avukatların temsil ettikleri kişilerin hak ve
alacaklarının haciz ya da iflas yolu ile takibe uğraması
durumunda avukatlarında alacakları tehlikeye girmektedir. Yasa
koyucu avukatın temsil ettiği kişinin alacağının tahsilinde
emeği geçen avukatın emeğini korumak için 1136 sayılı
Avukatlık Kanununda özel bir düzenleme getirmiştir. Bu
makalemizde bu düzenlemenin incelemesini yapacağız.
II.
AVUKATLIK KANUNUNDAKİ DÜZENLEME:
1136
sayılı Avukatlık Kanununun “Avukatın
Hapis Hakkı Ve Avukatlık Ücretinin Rüçhanlı Bulunması”
başlıklı 166’ıncı maddesi aşağıdaki gibidir.
“Avukat,
müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları,
parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve
giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde
tutabilir.
Avukat,
sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan
ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilin
muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan
ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde
diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. Rüçhan
hakkı, vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş
sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi baş
vurma tarihine göre sıra alır. (Ek cümle: 02/05/2001 - 4667/79.
md.) İş sahibinin iflası halinde avukatın vekalet ücreti alacağı
da rüçhanlıdır. Ancak, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra
ve İflas Kanununun 206’ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü
saklıdır.
Bir
ilamın cebri icra yoluyla infazına girişildiğinde, icra dairesi,
takip talebinde bulunan tarafın ilamda adı yazılı olan avukatına,
icra emri ile aynı zamanda düzenleyeceği bir bildiriyi, gideri
takip talebinde bulunandan alınmak suretiyle, derhal tebliğ eder.
Bu bildiri tebliğ edilmedikçe icranın sonraki safhalarına
geçilemez. Avukata yapılacak tebliğin giderleri hakkında 2004
sayılı İcra ve İflas Kanununun 59. maddesi hükmü uygulanır.
Avukatın
ölümü halinde, mirasçılarına intikal eden avukatlık ücreti
alacakları da, avukat alacakları gibi rüçhanlıdır. Şu kadar
ki, üçüncü fıkrada yazılı bildirim zorunluğu bu kimseler
hakkında uygulanmaz.”
Bu
yasal düzenleme avukatın hapis hakkını ve avukatlık ücretinin
rüçhanlı olmasını düzenlemektedir. Makalemizin konusunu
avukatın ücretinin rüçhanlı olması oluşturmaktadır.
III.
AVUKATLIK ÜCRETİNİN RÜÇHANLI OLMASININ KOŞULLARI:
Bu
maddeye göre avukatın rüçhan hakkı sözleşme ile
kararlaştırılan ya da hakim tarafından takdir olunan ücret
üzerindedir. Sözleşmeden kastedilen avukatlık ücret
sözleşmesidir. Hakim tarafından takdir olunan ücret ise 1136
sayılı Avukatlık Kanunu m. 164/II uyarınca belirlenen ücreti
oluşturmaktadır. Buna göre; avukatlık ücretinin
kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı
ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin
belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret
sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı
hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari
ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını
incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü
için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki
müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir
miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Buradaki yetkili merci
hakimdir.
Rüçhan hakkının bulunduğu mal varlığı değerleri ise avukatın
kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya
kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince
tahsil edilecek para yahut alınacak mallardır. Örneğin, avukat
müvekkili adına bir alacak davası kazanmışsa o alacak davasının
konusunu oluşturan para alacağı üzerinde sözleşme ile
kararlaştırılan nispi ya da maktu avukatlık ücreti için
müvekkilinin diğer alacaklılarına nazaran rüçhan hakkına sahip
olacaktır.
Buradaki en önemli ayrıntı avukat müvekkilinin baktığı bütün
işleri için almaya hak kazandığı avukatlık ücretlerinin tamamı
için değil sadece müvekkiline kazandırdığı işten olan
avukatlık ücreti alacağı için müvekkiline kazandırdığı mal
varlığı değeri üzerinde rüçhan hakkına sahip olmasıdır.
Örneğin avukat bir kişinin hem boşanma davasına bakmış ve bu
boşana davasından maktu avukatlık ücretine hak kazanmış olsun
hem de kira alacağı davasına bakmış olsun ve kira alacağının
ödenmesine ilişkin bir ilam almış olsun. Kira alacağına ilişkin
olarak başlatılan icra takibine müvekkilin başka alacaklıları
eğer haciz koydurmak isterlerse avukat sadece kira alacağı davası
için almaya hak kazandığı avukatlık ücreti için rüçhan
hakkını ileri sürebilecektir. Daha önce sonuçlandırdığı ve
henüz avukatlık ücretini tahsil edemediği boşanma davası
avukatlık ücreti için rüçhan hakkını ileri süremeyecektir.
Bazı avukatların müvekkillerinin hacizden mal kaçırmalarını
sağlamak için müvekkillerinin haciz konulan hak ve alacaklarından
rüçhanlı avukatlık ücreti alabilmek bahanesiyle müvekkillerinin
o hak ve alacakla ilgisi olmayan daha önce sonuçlandırılmış
başka işleri ile ilgili avukatlık ücret sözleşmesi ya da buna
dayanan bir takım belgelerle rüçhan hakkını kullanmaya
çalıştıkları ve böylece haciz sonucunda rüçhanlı alacak
olarak elde edilen parayı müvekkillerine iade ederek usulsüzlük
yaptıkları görülmektedir. Rüçhan hakkının kapsamı iyi
incelenmediğinden bazı mahkemelerde bu aldatıcı duruma düşmekte
ve haciz konulan hak ve alacağın iş sahibine kazandırılmasında
avukatın emeğinin dışında ki avukatın yaptığı bu hak ve
alacakla ilgisiz başka avukatlık hizmetleri ile ilgili avukatlık
ücretleri de rüçhanlı alacak kapsamında değerlendirilerek
hatalı kararlar verilmektedir.
Avukatın rüçhan hakkı sadece iş sahibinin hak ve alacaklarına
haciz konulması durumu için değil aynı zamanda iş sahibinin
iflas etmesi durumu için de geçerlidir.
IV. RÜÇHANLI ALACAĞIN TESPİTİ:
Avukatlık ücretinin diğer alacaklara nazaran rüçhanlı olduğunun
tespiti avukatın vekâletnamesine göre belirlenir. Vekâletnamenin
düzenleme tarihine verilecek en güzel örnek boşanma davaları
için düzenlenen vekâletnamelerdir. Bu vekâletnameler boşanma
yetkisini içeren, fotoğraflı ve özel vekâletnamelerdir. Bu
nedenle bu vekâletnamenin veriliş tarihine göre boşanma davasının
sonucunda elde edilen ilam sonucunda müvekkil adına elde edilecek
olan hak ve alacaklar üzerinde yine bu dava nedeniyle avukatın
almaya hakkı olan avukatlık ücreti olarak rüçhan hakkı
bulunmakta olup, bu rüçhan hakkı sırası vekâletname tarihine
göre belirlenecektir. Ancak uygulamada genellikle avukatlara genel
vekâletname çıkartılmaktadır. Bu durumda iş sahibi adına ücret
konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvurma tarihine göre
rüçhan hakkı sırası verilir. Örneğin avukat genel vekâletname
ile dava açmışsa davanın açılış tarihi resmi başvuru tarihi
sayılacaktır.
Bu değerli yazınız birçok avukat arkadaşımızı aydınlatıcaktır bende olduğu gibi. Avukatlık ve hukuk hakkında ben de güncel kararlar ve mevzuat yorumları paylaşıyorum ilginizi çekebilir. İncekaş Hukuk
YanıtlaSil