SATIŞ BEDELİNİN YÜKSEK GÖSTERİLMESİ YOLU İLE
ÖNALIM (ŞUFA) HAKKININ
ENGELLENMESİ
I. GİRİŞ:
Paylı mülkiyetin geçerli olduğu taşınmazlarda pay
sahiplerinin her birinin diğerlerinin hisselerini öncelikli satın alma hakkı
bulunmaktadır. Ancak pay sahipleri kendi paylarını diğer paydaşlara satmamak
için bu önalım hakkını engellemeye yönelik bir takım danışıklı (muvazaalı)
işlemler yapmaktadırlar. Bu makalemizde satış bedelinin yüksek gösterilmesi ile
önalım hakkının engellenmesini ve bunun hukuki sonuçlarını açıklamaya
çalışacağız.
II. ÖNALIM
HAKKI:
Eski Medeni Kanunumuzdaki ismiyle şufa yeni Türk
Medeni Kanunumuzda ki adıyla önalım hakkı paylı mülkiyette bir paydaşın
taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde
diğer paydaşların satılan bu payı aynı satış bedelini payı alan üçüncü kişiye
ödeyerek satın alma hakkı olarak tanımlanabilir.
Örnekleyerek anlatacak olursak bir taşınmazda 1/3
hisseye sahip üç paydaş olduğunu kabul edelim. Paydaşlardan biri 1/3 hissesini
paydaş olmayan üçüncü bir kişiye satıp devredecek olursa diğer 2/3 hisse sahibi
her iki paydaş önalım hakkını kullanarak 1/3 hisseyi satın alan kişiden bu
hisseyi dava yolu ile satın alabilirler.
Önalım hakkı 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 732
ve devamı maddeleri ile 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 240 ve
devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanunu’nun
beşinci kitabı ve onun ayrılmaz parçası (mütemmim cüzü) olması nedeniyle aynı
konunun Türk Borçlar Kanunu’nda tekrar düzenlenmesi gerekmiyordu ancak kanun
koyucu her iki kanunda da bu konuyu düzenleme yoluna gitmiştir.
III. ÖNALIM
HAKKININ KULLANIM SÜRESİ:
TMK m. 733’e göre yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara
noter aracılığıyla bildirilmesi gerekmektedir. Ancak bu hükmün gereğinin yerine
getirilmemesinin bir hukuki yaptırımı bulunmamaktadır. “Önalım hakkı, satışın hak
sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her hâlde satışın üzerinden
iki yıl geçmekle düşer.” Bu süreler niteliği itibariyle hak düşürücü
süre olup kesilmesi ya da durması söz konusu değildir. Ayrıca itiraz olarak
yapıldığından yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi hâkim
tarafından da kendiliğinden dikkate alınmak zorundadır.
TMK m 733’den de anlaşılacağı gibi önalım hakkının kullanılabilmesi için paydaş ile
üçüncü kişi arasında yapılmış geçerli bir alım satım sözleşmesinin varlığı
gerekir. Geçerli alım satım sözleşmesi TMK hükümlerine göre tapu memuru önünde
yapılan resmi satıştır.
Satış bedelinin yüksek tutulmasının tercih
edilmesinin nedeni diğer paydaşların alım gücünü zorlamak içindir. Nitekim 6098
Sayılı TBK m. 240 önalım hakkının, taşınmazın satışı ya da
ekonomik bakımdan satışa eşdeğer her türlü işlemin yapılması hâllerinde
kullanılabileceğini hüküm altına almıştır.
IV. ÖNALIM
HAKKININ KULLANILMASI:
Önalım hakkı, paydaşlardan birinin diğer paydaşın
payını satın alan alıcıya karşı dava açması yoluyla kullanılır. Davayı açan
paydaş, taşınmaza hissedar olduğunu, alıcının da aynı taşınmazdan hisse satın
aldığını tapu kayıtlarına dayanarak ispatlayabilir. Mahkeme davayı kabul
ettikten sonra satılan payın önalım hakkı sahibinin adına tesciline karar
verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim
tarafından belirlenen süre içinde hâkimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla
yükümlüdür. Bu yapılmadan önalım hakkını kullanan payın mülkiyetini kazanamaz.
V. SATIŞ BEDELİNİN YÜKSEK TUTULMASI İLE
ÖNALIM (ŞUFA) HAKKININ ENGELLENMESİ:
Taşınmazdaki
hissesini aynı taşınmaza hissedar olan kişilere satmak istemeyen paydaşlar
diğer hissedarların önalım hakkını kullanmalarını önlemek için kendi paylarının
devrini tapuda yaparken satış bedelini taşınmazın gerçek değerinin çok üstünde
göstermektedirler. Bedelin yüksek gösterilmesindeki amaç diğer paydaşların
önalım davası açmaları durumunda satış bedeli olarak gösterilen parayı mahkeme
veznesine yatıramamalarını sağlamak ve böylece önalım davasının reddini
sağlayarak diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarını engellemektir.
Hatta batı durumlarda önalım davası öncesinde tapudan satış bedeli konusunda
bilgi isteyen paydaşlar bedelin çok yüksek tutulduğunu gördüklerinde dava
açmaktan vazgeçebilmektedirler.
Taşınmazdan
pay satın alan kişi ve payını satan kişi arasında yapılan yüksek bedelli satış
işlemi üçüncü kişi durumundaki önalım hakkı sahibi paydaşları aldatmaya yönelik
danışıklı (muvazaalı) işlemdir. Görünürdeki sözleşme her ne kadar yüksek
bedelli satım sözleşmesi olsa da asıl sözleşme taşınmazın gerçek bedelinden
yapılmış satış sözleşmesidir. Amaç ise satış sözleşmesi karşısında diğer
paydaşların önalım haklarını kullanmalarını önlemektir.
Bu tür
işlemlere karşı açılacak davalarda kademeli talepte bulunularak öncelikle
taşınmaza kıymet takdiri yaptırılmalı ve gerçek değerinin tespiti istenmeli,
bununla birlikte danışıklı işlemin tespiti ve önalım talebinde bulunulmalıdır. Taşınmazın
değerinin satış sözleşmesinde yazılı değerden daha düşük olduğunun tespit
edilmesi halinde önalım hakkının kullanılmasına engel olmak amacıyla danışıklı
işlem yapıldığı tespit edilerek taşınmazın önceki sahibinin adına tescili
istenebileceği gibi gerçek değeri üzerinden de önalım hakkı talep edilerek
taşınmazın gerçek değeri mahkeme veznesine yatırılarak davacı adına tescil de
istenebilir.
Merhaba
YanıtlaSilHukuka yaptığınız katkılardan dolayı çok teşekkür ederiz.
Ancak satış bedelinin yüksek tutulduğunun ispatı (yargıtay kararları karşısında) çok kolay olmuyor. satış iki kişi arasında olduğu için tanık bulmak mümkün olmuyor.
İyi çalışmalar