09 Mayıs, 2018

NAMA İFA DAVALARINDA MAHKEMELERCE ALINACAK HARÇ


NAMA İFA DAVALARINDA
MAHKEMELERCE ALINACAK HARÇ

I. GİRİŞ:

Bu kısa makalemizde nama ifa davası olarak bilinen müteahhidin eksik bıraktığı işin tamamlanması için kendisine yetki verilmesini isteyen mal sahiplerinin açacağı davalarda nispi harcın ne şekilde hesaplanacağını açıklayacağız.

II. NAMA İFA TALEBİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Müteahhitle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan iş sahibi inşaatın süresi içerisinde bitirilmemesi durumunda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 113’üncü maddesinin birinci fıkrasının verdiği yetkiyi kullanarak müteahhit adına inşaatın yapılması ya da yaptırılması için mahkemeden talepte bulunabilir. 113’üncü madde Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir; her türlü giderim isteme hakkı saklıdır.” hükmünü içermektedir. Bu maddeden kaynaklanan yetkiyi iş sahibi dört şekilde kullanabilir.

  1. İş sahibinin, müteahhit namına inşaatın kendisi tarafından yapılmasına izin verilmesini talep edip, davada başkaca bir isteği bulunmaması,
  2. İş sahibinin, müteahhit namına inşaatın kendisi tarafından yapılmasına izin verilmesi talebi ile birlikte, inşaatın noksanlığı yönünden sarfı gereken masrafında müteahhitten tahsilinin dava edilmesi,
  3. Müteahhit namına inşaatın kendisi tarafından yapılmasına izin verilmesi talebi ile birlikte, yapılacak işin giderini karşılayabilmek üzere, inşaatın gerçek giderleri yönünden fazlaya ilişkin hakkını mahfuz tutarak, dava tarihindeki rayiç fiyatlara göre inşaat masrafının talep edilmesi,
  4. İhale ile verilen işlerde nama ifanın aynı koşullarla ve makul süre içinde yapılması. (Cengiz Kostakoğlu; İnşaat Hukuku ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri; Beta Yayıncılık; 2015; s. 584)

III. NİSPİ HARCIN HESAPLANMASI:

Bu dört dava türünde nispi harcın hangi esaslara göre belirleneceğini tam metnini aşağıya aldığımız Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tespit etmiştir. Yargıtay 23. HD kararında “Gecikme tazminatı ve nama ifaya izin taleplerini içeren iş bu davada harç gecikme tazminatı ve eksik iş bedeli toplamı üzerinden hesap edilmesi gerekirken, ayrıca satışına izin istenilen taşınmazlar, yıkım ve taşıma bedelinin de eklenmek sureti ile harcın hesaplanması da bozmayı gerektirmiştir.” tespitinde bulunmuştur. Dolayısıyla talep edilen bütün kalemlerin bedelinin hesaplaması keşif ve bilirkişi incelemesi yoluyla yapılmalı ve bundan sonra eksik harç tamamlatılmalıdır.

Buna göre önce keşif kararı alınacak. Daha sonra dosya inşaat mühendisi bilirkişiye verilerek müteahhidin eksik bıraktığı işlerin bedeli hesaplanacaktır. Nama ifa yetkisi istenen kısım da müteahhidin eksik bıraktığı işlerdir. Eksik bırakılan işlerin miktarı üzerinden nispi harç hesaplanacaktır. Eğer davacının gecikme tazminatı, yıkım ve taşıma bedeli gibi talepleri de varsa bunların bedeli de nispi harcın hesabında dikkate alınacaktır.

IV. YARGITAY KARARI:

T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2016/6479
KARAR NO : 2017/3572
TARİH : 04.12.2017

Taraflar arasındaki alacak, satışa izin davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili ve katılma yolu ile davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Asıl davada davacılar vekili, davacı arsa sahipleri ile davalı arsa sahipleri ve davalı yüklenici kooperatif arasında düzenlenen 21.05.1999 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereği davalının inşaatları 30 ayda tamamlaması ve iskân ruhsatını alması gerekirken almadığını iddia ederek, kira tazminatına karar verilmesini ve yapılmayan inşaatlar açısından ise sözleşme uyarınca yükleniciye kalan bir kısım bağımsız bölümlerin satılarak nama ifaya izin verilmesini talep etmiştir.

Asıl davada arsa sahibi davalılar, kendilerinin de arsa sahibi olduklarını ve mağdur olmaları nedeniyle davacı konumunda olmaları gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili, zamanaşımı ve usul bakımından itirazda bulunduklarını, temerrüt koşullarının gerçekleşmediğini, davacıların kendi edimlerini yerine getirmediklerini, bölgede kat karşılığı inşaat için rayiç değerin %15 olmasına rağmen %40 karşılığı sözleşme yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanmasını talep ettiklerini, halihazır şartlarda sözleşmenin ifasının imkansız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; inşaatın yüklenici tarafından süresinde bitirilmediği bu nedenle kira tazminatına hak kazanıldığı, ayrıca tamamlanmayan inşaatların yapımı konusunda nama ifaya izin talebinin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile eksik işler için nama ifaya izin ve yetki verilmesine, 39555 ada 9 parselin satışına izin verilmesine, bedelin yetmemesi halinde 39552 ada 9 parseldeki sırasıyla 1, 2, 3 sayılı bağımsız bölümlerin satışına izin verilmesine karar verilmiştir.

Kararı, asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili temyiz etmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davalı S.S. Yenimizan Konut Yapı Kooperatifi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2) Asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan gecikme tazminatı ve nama ifaya izin talebine ilişkindir. Davalı kooperatif vekili zamanaşımı itirazında bulunulmuş olmasına rağmen asıl davada mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden gecikme tazminatı hesabında zamanaşımının dikkate alınmaması doğru olmamıştır.

3) Mahkemece eksik işlerin tamamlanması için nama ifaya izin ve yetki verilerek 39555 Ada 9 parseldeki taşınmazın satışınıza izin verilmiş ise de bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere bu taşınmaz üzerinde inşaat vardır ve alınan raporlar ile taşınmaz üzerindeki inşaat için ruhsat alınıp alınamayacağı net olarak tespit edilememiştir. Bu durumda mahkemece, sözleşme hükümlerine göre kooperatife isabet eden, halen 3. kişilere devredilmemiş ve eksik iş bedelini karşılamaya yetecek bedele haiz başka taşınmazlar varken iş bu taşınmazın arsa olarak satışına izin verilmesi hususundaki ısrarının davacı tarafa açıklatılması ve iyiniyet kuralları dikkate alınmak sureti ile diğer taşınmazların nama ifa için satışının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.

3) Kabule göre, nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve ayıplı iş kalemlerinin her birinin ve tespit edilen masraf bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi ya da bilirkişi raporuna atıf yapılması ve bağımsız bölümün satış değerini sınırlayan herhangi bir kayıt ve süre koymadan satışa izin ve yetki verilmesi gerekirken, HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak, infazda tereddüde yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Öte yandan, davacı vekili 11.02.2013 Tarihli dilekçesinde davalı arsa sahipleri Ömer Mesci, Zekeriya Namlı, İbrahim Bulut ve Erhan Mesci’ye yönelik açtığı davadan feragat ettiği halde, feragate ilişkin hüküm kurulmaması da doğru olmamıştır.

4) Gecikme tazminatı ve nama ifaya izin taleplerini içeren iş bu davada harç gecikme tazminatı ve eksik iş bedeli toplamı üzerinden hesap edilmesi gerekirken, ayrıca satışına izin istenilen taşınmazlar, yıkım ve taşıma bedelinin de eklenmek sureti ile harcın hesaplanması da bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davalı S.S. Yeni Mizan Konut Yapı Kooperatifi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı S.S. Yeni Mizan Konut Yapı Kooperatifi vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan davalı yararına, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle re'sen BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı asıl ve birleşen davanın davalısı kooperatife iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder