HAVAYA ATEŞ ETMEK SURETİYLE MEYDANA GELEN ÖLÜMLERİN
YENİ TÜRK CEZA KANUNU’NA GÖRE
SOMUT OLAY ÖRNEĞİNDE İNCELENMESİ
I. GİRİŞ:
“Tüfenk icat oldu mertlik bozuldu” sözü
Anadolu topraklarında kolay kolay önemini yitirmeyecektir. Çünkü toplum olarak
her uyuşmazlığımızda karşımızdakinin silahlı olup olmadığına bakmaksızın ateşli
silahlara sarılmayı alışkanlık haline getirmiş durumdayız. Ateşli silahlara
verdiğimiz bir başka nitelikse kutlama aracı olmasıdır. Ülkemizde gerek düğün
ve bayramlarda gerekse maçlardan sonra havaya ateşli silahlarla ateş ederek
kutlama yapmak söz de erkekliğin ve kahramanlığın gerçekte ise yerlerde sürünen
egonun bir göstergesi haline gelmiş durumdadır. Her sene havaya ateşli
silahlarla ateş edilerek yapılan kutlamalar esnasında çok sayıda insanımız
yaşamını yitirmektedir. Bu makalemizde meydana gelen böyle bir olay örnek kabul
edilerek bu konunun incelemesini yapacağız.
II. İNCELEMESİ YAPILAN SOMUT OLAY:
Örnek olayımız
Ankara Türközü Mahallesinde meydana gelmiştir. Gece kondu mahallesi olarak
bilinen bu yerde sünnet ve evlilik düğünleri köy yaşantısından gelen adetle
evlerde yapılmaktadır. Olayın meydana geldiği akşam aralarındaki uzaklık
yaklaşık olarak 400 ile 600
metre olan dört tane evde düğün yapılmaktaydı.
Olayda
yaşamını yitiren kişi dokuz yaşında bir kız çocuğudur. Komşusunun evine
anneannesi ile birlikte düğünü izlemek için gelmiş ve anneannesinin kucağında
otururken başından aldığı kurşun yarası ile olay yerinde yaşamını yitirmiştir.
Ancak ölüme neden olan kurşun ölen çocuğun bulunduğu düğün evinden atılmış
değildir.
Olayın meydana
gelmesinden hemen sonra olay yerine gelen polis ekipleri önce ölen çocuğun
bulunduğu evdeki ruhsatlı ve ruhsatsız bütün silahlara el koymuş daha sonra
aynı mahallede bulunan ve yukarıda belirttiğimiz gibi aralarında 400 ile 600 metre uzaklık bulunan
diğer düğün evlerinde de arama yaparak Cumhuriyet Savcısının talimatı
doğrultusunda ruhsatlı ve ruhsatsız silahlara el koymuştur.
III. SORUŞTURMAYI YÜRÜTMEKLE GÖREVLİ
CUMHURİYET SAVCILIĞI:
Olayın meydana
geldiği yer Ankara olduğu için Ankara Cumhuriyet Savcılığı soruşturmayı
yürütmekle görevlidir. Soruşturma sonunda aşağıda incelemesini yapacağımız
delillere dayalı olarak Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde kovuşturma
başlatılmıştır.
IV. DAVANIN GÖRÜLECEĞİ YETKİLİ MAHKEME:
CMK m. 12’ye göre yetkili mahkeme,
suçun işlendiği yer mahkemesidir. Suçun işlendiği yer Ankara olduğu için Ankara
mahkemeleri yetkilidir.
V. DAVANIN GÖRÜLECEĞİ GÖREVLİ MAHKEME:
CMK m. 3’e göre görevli mahkeme kanunla
belirlenir. İncelemesini yaptığımız olayda ateşli silahla bir kişinin ölümü söz
konusu olduğu için TCK’da yer alan adam öldürme suçunu düzenleyen maddelere
göre görevli mahkeme belirlenecektir. Olayın meydana geldiği tarihte eski ceza
kanunu yürürlükte olduğundan görevli mahkeme ağır ceza mahkemesiydi. Dava
konusu olayda Ağır Ceza Mahkemesi’nde kovuşturmaya başlanmış ve yargılama bu
mahkemede yapılmıştır. Yeni ceza kanunumuzda ise bu suçlar asliye ceza
mahkemelerinde görülmektedir.
VI. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE BİLİRKİŞİ
RAPORU:
A. Olay Yeri ve Çevresinde Ele Geçen
Silahlar:
Yukarıda
belirttiğimiz gibi Cumhuriyet Savcısının talimatı ile polis olayın meydana
geldiği düğün evi ve aynı mahalledeki diğer düğün evlerinde arama yaparak bu
evlerde bulunan bütün silahlara el koymuştur. CMK m. 118’e göre konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde
gece vaktinde arama yapılamaz. Ancak suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan
hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya
tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda, bu
hüküm uygulanmaz. Dava konusu olayda çocuğun ölümüne neden olan ateşli silah
olayın aydınlatılması açısından en önemli delil niteliğinde olduğundan silahın
ele geçirilmesi için zaman kaybedilmemesi gerektiğinden CMK m. 118 hükmündeki gecikmesinde sakınca bulunan haller
kapsamında düğün evlerinde arama yapılmıştır.
B. Otopsi Sonucu Ölen Kişinin Başından
Çıkan Kurşun Çekirdeği:
Olayın hemen
ardından ölen çocuk hastaneye kaldırılmış ve CMK m. 87 hükümlerine göre otopsi yapılarak ölüm nedeni
araştırılmıştır. CMK m. 87’ye göre otopsi,
Cumhuriyet savcısının huzurunda biri adlî tıp, diğeri patoloji uzmanı veya
diğer dallardan birisinin mensubu veya biri pratisyen iki hekim tarafından
yapılır. Müdafi veya vekil tarafından getirilen hekim de otopside hazır
bulunabilir.
Yapılan otopsi
sonucunda ölen çocuğun ensesinden 9
mm çapında tabanca kurşunu çıkartılmıştır. Kurşun ölen
çocuğun başının üst kısmından içeri girmiş ve ensesine kadar ilerleyerek olayın
meydana geldiği anda çocuğun ölümüne neden olmuştur.
C. Kurşun Çekirdeği ile Olay Yerinde El
Konulan Ateşli Silahların Kriminal İncelemeden Geçirilmesi:
Gerek
Cumhuriyet Savcılığının soruşturma esnasında gerekse kovuşturma esnasında ağır
ceza mahkemesi tarafından yapılan kriminal bilirkişi incelemesinde ölen çocuğun
başından çıkan kurşunun olayın meydana geldiği yerin yaklaşık 400 metre uzağında
bulunan bir başka düğün evinde polis tarafından el konularak alınan 9 mm çapında Brovning marka
ruhsatlı tabancadan ateşlendiği tespit edilmiştir. Tabancanın sahibi bir kamu
kurumunda koruma memuru olarak çalışmakta ve silahta kendisine görevini yerine
getirmesi için verilmiş ruhsatlı bir tabancadır. Silahın sahibi bu tespitlerin
yapılması üzerine gözaltına alınmış ve ifadesinden sonra da tutuklanmıştır.
Ç. Sanık Avukatının İtirazı Üzerine Yapılan
İkinci Kriminalistik İnceleme:
Ölen çocuğun
başından çıkan kurşun çekirdeğinin sanığın ruhsatlı tabancasından çıktığının
iki ayrı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmasına karşın olayın meydana
geldiği yer ile tabanca sahibinin bulunduğu diğer düğün evinin arasındaki
uzaklığın 400 metre
olması sanık avukatının itirazına neden olmuştur. Çünkü halk arasında
tabancaların azami menzilinin 40 – 50 metre olduğu ve bu nedenle de 400 metre uzaktaki bir
yere atılan kurşunun ulaşamayacağı düşünülmektedir.
Duruşma
esnasında sanık avukatının yaptığı itiraz beni de şüpheye düşürmüş ve bilirkişi
incelemesi esnasında silahların karıştırılmış olması ihtimali aklıma gelmiştir.
Bir diğer olasılık ise silah sahibi olay gecesi oğlunu evlendirmektedir ve adet
üzere kız evine gidilip gelin alındıktan sonra konvoy halinde geri gelinmiştir.
Yol üzerinde ölen çocuğun bulunduğu yere daha yakın bir yerden geçerken aracın
içinden ateş edilerek olayın meydana gelmiş olması da olasılık dâhilindedir. Ancak
bunu kanıtlayacak bir delil bulunmamaktadır.
Ankara Ağır
Ceza Mahkemesi sanık avukatının bu itirazını dikkate almış ve kurşun çekirdeği
ile tabancanın tekrar bilirkişi incelemesinden geçirilmesine karar vermiştir. CMK m. 63’e göre çözümü uzmanlığı, özel
veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına
re'sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın,
müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir.
Mahkeme elde
edilen delilleri bu sefer
İstanbul Adli Tıp Kurumuna göndermiş ve iki konunun
araştırılmasını istemiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumundan istenilenler;
-
Ölen çocuğun başından çıkartılan kurşun çekirdeğinin
sanığa ait olan 9 mm
çapındaki Brovning marka tabancadan ateşlenip ateşlenmediği,
-
Brovning marka 9 mm çapında bir silahın etkili ve azami
menzilinin ne kadar olduğudur.
İstanbul Adli Tıp
Kurumu’ndan gelen rapor havaya silahla ateş ederek kutlama yapmak isteyenlerin
bu alışkanlıklarını iki kere düşünmelerini sağlayacak kadar önemli bilgiler
içermektedir.
İstanbul Adli
Tıp Kurumu raporunda ilk önce ölen çocuğun başından çıkartılan kurşun
çekirdeğinin sanığa ait olan 9
mm çapındaki Brovning marka tabancadan ateşlenip
ateşlenmediği konusuna açıklık getirmiştir. Rapora göre ölen çocuğun başından
çıkan kurşun çekirdeği sanığa ait olan tabancadan ateşlenmiştir.
İstanbul Adli
Tıp Kurumu’nun raporunda açıklık getirdiği ikinci konu ise olayda kullanılan
silahın etkili ve azami menzilidir. Raporda
9 mm
çapında Brovning marka tabancanın etkili menzilinin 50 – 55 metre azami menzilinin
ise 1000 metre
olduğu yazılıdır.
Ölen çocuğun
bulunduğu yer ile tabancanın bulunduğu yer arasındaki uzaklık 400 metredir.
Tabancanın kutlama yapmak amacıyla havaya kaldırılarak ateşlenmesi durumunda
atılan kurşun etkisini yitirip kavis çizerek düşmeye başlamış ve bu şekilde 400 metre uzaktaki
çocuğun başına isabet etmiştir. Çocuğun henüz dokuz yaşında ve kemik
yapısının tam olarak gelişmediği de düşünüldüğünde kavisli olarak gelmekte olan
kurşunun bir çocuğu öldürebileceği kabul edilerek sanık hakkında aşağıda
açıkladığımız hüküm kurulmuştur.
VII. YENİ TÜRK CEZA KANUNU’NDA Kİ
DÜZENLEME:
Sanığa eski TCK m. 455’e göre tedbirsizlik ve
dikkatsizlik neticesinde ölüme sebebiyet vermek suçundan 3 sene 4 ay hapis ve
288,98 TL ağır para cezası verilmiştir. Ayrıca 6136 sayılı kanun m. 13/I uyarınca da 10 ay hapis ve 288,98 TL ağır
para cezası verilmiştir. Toplamda 3 sene 14 ay hapis ve 578 TL ağır para cezası
verilmiştir.
Şuan yürürlükte bulunan yeni
ceza kanunumuz bu konuyu “Taksirle öldürme” başlığı altında 85’inci maddesinde
düzenlemiştir. TCK m. 85’e göre;
“Taksirle
bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır.
Fiil,
birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile
birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki
yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Maddenin ilk halinde birinci
fıkradaki hapis cezası üç yıldı. Ancak 2005 yılında yapılan değişiklikle bu
süre iki yıl olarak belirlendi. Hapis cezasının iki yıla düşürülmesindeki amaç
bu maddede düzenlenen eylemlerin CMK m.
231 hükmü kapsamına girmesinin sağlanması içindir. CMK m. 231 hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri
bırakılması konusunu düzenlemektedir. Buna göre sanığa yüklenen suçtan dolayı
yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis
veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının
geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını
ifade eder.
Bu
maddeye göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
- Sanığın daha
önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Mahkemece,
sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde
bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
- Suçun
işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki
hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir.
Hükmün açıklanmasının
geri bırakılması kararı verildikten sonra sanık hakkında denetimli serbestlik
tedbiri uygulanır. Beş yıl içinde sanık başkaca bir suç işlemediğinde hakkında
verilen ceza düşer.
Örnek
olayımızda ki gibi dokuz yaşında kızını kaybeden birine yukarıda açıkladığımız
hükümlere göre verilen hapis cezasını ve CMK
m. 231 hükmüne göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını
avukat olarak açıklayabilmemiz mümkün değildir. Ateşli silahı bilgisizce ve
bilinçsizce kullanan, erkeklik egolarını tatmin etmek için her türlü
karaktersiz hareketi yapabilen kişilerin sebep olduğu bu tür ölümlere daha
fazla ceza öngörülmesi gerekirdi. Ayrıca yeni ceza kanunu ile bu suçların
kovuşturması asliye ceza mahkemelerinde yapılmaktadır.