AVUKAT ÜCRET SÖZLEŞMESİNDE
OLMASI GEREKEN UNSURLAR[1]
Av. Bülent Nuri KURDOĞLU[2]
I. GİRİŞ:
Avukatlık
stajına başladığımda bana ilk öğretilen avukatın en büyük rakibinin kendi
müvekkili olduğudur. Bu düşüncenin “avukata güvenme avukat yalan söyler”
düşüncesinden hiçbir farkı yoktur. Bana göre ikisi de yanlıştır ve Türkiye’de
ki avukat ile iş sahibi arasında meydana gelen uyuşmazlıkların başında da bu karşılıklı
güvensizlik yatmaktadır. Bu güvensizliğin doğmasına neden olan olay ise avukat
ile iş sahibi arasındaki ilişkilerin çoğu zaman esnaf mantığı ile sözlü olarak
kurulmasıdır. Sözlü olarak kurulan ve sonunda tarafların sözlerini unutmaları
ya da çarpıtmaları ile başlayan uyuşmazlıklar her iki tarafında kendi hakkını
koruyabilmek için yeni yalanlara ve ayak oyunlarına başvurmalarına neden
olmaktadır. Bu uyuşmazlıkların önlenebilmesinin tek yolu avukatın bir hukukçu
olarak sözleşme yapması, iş sahibinin de girdiği büronun bakkal dükkânı
olmadığının bilincine varmasıdır. Bu makalemizde incelemesini yapacağımız konu
avukat ile iş sahibi arasında yapılan sözleşmenin nasıl olması gerektiği
üzerinedir.
II. İŞ SAHİBİNİN BİLGİLERİ:
Avukatlık
hizmetinden yararlanacak kişinin açık kimliği ve T.C. kimlik numarası
sözleşmenin başında yazılmalıdır. Böylece açık kimliği ile kimlik numarası
çeliştiğinde doğrulama imkânı doğar. İş sahibinin T.C. numarasının yazılması
ileride doğacak uyuşmazlıklarda tebligatların yapılamaması durumunda mernis
adresinin tespitini de kolaylaştırır. Böylece bu adrese yapılacak her türlü
yazılı bildirim iş sahibi tarafından ya alınır ya da tarafına ulaşmadığı
iddiası hukuken yersiz kalır.
III. AVUKATIN BİLGİLERİ:
Avukatın açık
kimliğinin yanında T.C. kimlik numarası, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi
numarası, üyesi olduğu baro ve baro sicil numarası ile baro da kayıtlı iş
adresi yazılı olmalıdır. Bu bilgiler iş sahibinin avukat hakkında araştırma
yapabilmesini ve bilgileri doğrulayabilmesini sağlar. Avukatlık mesleğini yürütme
hakkına sahip olmayan kişileri iş sahibinin ayırt etmesine yardımcı olur. İş
sahibinin yapacağı yazılı bildirimlerin de avukata ulaşmasını sağlar. İş
sahibinin ilk görüşmede avukatın kartvizitini alması bu bilgilere ulaşmasının
en kolay yoludur. Kendisinin araştırılmasından endişe etmeyen her avukat
kartvizitini vermekten de çekinmez. Sözleşmede avukatın bilgilerinin tam ve
doğru yer alması iş sahibinin avukata güvenini de arttırır.
IV. İŞİN KONUSU:
İş sahibinin
avukata vereceği işin konusu ayrıntıları ile sözleşmeye yazılmalıdır. İş sahibi
sözlü ya da yazılı danışmanlık yapılmasını mı istemektedir, resmi bir kurumda
kendi adına bir hukuki işlemin yapılmasını mı istemektedir yoksa bir yargı
yerinde kendisini temsil ettirmek mi istemektedir. Bütün bunlara ilişkin
bilgiler sözleşmeye yazılmalıdır.
Sözleşmede
yapılacak açıklamalar aynı zamanda iş sahibinin avukata işin yapılmasına
ilişkin yazılı talimatı niteliğinde olacağından ayrıntılı olarak kaleme
alınmasında fayda vardır. Bu ayrıntıların sözleşmeye doğru olarak yazılabilmesi
için iş sahibi ile avukat arasında yapılan sözlü görüşmeler mutlaka bir görüşme
tutanağına bağlanmalı ve bu tutanakta yazılanlardan faydalanılmalıdır.
Her iş için
ayrı ücret sözleşmesi yapılması en doğru olanıdır. Ancak bağlantılı davalar
olması durumunda bu davaların neler olabileceği, bunların hangilerini avukatın
vekil olarak takip edeceği ve aşağıda açıkladığımız vekillik görevinin
kapsamının ne şekilde belirleneceği ayrıntılı olarak yazılmalıdır.
Bağlantılı
davalara örnek için boşanma davalarını verebiliriz. Bir boşanma davası ve
sonrasında aşağıdaki dava ve işler de ortaya çıkabilir.
1- Boşanma
davası öncesinde koruma tedbiri davası,
2- Boşanma
davası,
3- Boşanma
sonrası nafaka artırım davası,
4- Boşanma
davasında verilen ara karar üzerine nafakanın icrası,
5- Nafakanın
ödenmemesi üzerine icra ceza mahkemesine şikâyet davası,
6- Boşanma
davasından ayrı olarak ya da tefriki üzerine aile konutu şerhi düşülmesi
davası,
7- Boşanma
davasından ayrı olarak ya da tefriki üzerine ziynet eşyalarının iadesi ya da
tazmini davası,
8- Boşanma davasının
kesinleşmesinden sonra mal rejimine ilişkin davalar ve icrası,
9- Velâyet
davası,
10- Velâyetin
kaldırılması davası,
11- Boşanma
davasındaki hüküm uyarınca çocuk teslimi için icra takibi,
12- Boşanma
sürecinde yaşanan olaylardan kaynaklı maddi manevi tazminat davaları,
13- Boşanma
sürecinde yaşanan olaylar nedeniyle savcılık soruşturmaları ve buna bağlı
olarak açılan ceza davaları
Boşanma davası
üzerinden konuya ilişkin bir başka örnek verelim. Müvekkilinizle boşanma,
nafaka, maddi manevi tazminat, aile konutu şerhi düşülmesi ve ziynet
eşyalarının iadesi konulu dava açmak üzere anlaştınız ve davayı açtınız. Ön
inceleme duruşmasında hâkim davanızı aile konutu şerhi düşülmesi talebi ile
ziynet eşyalarının iadesi talebini ayırıp ayrı esasa kaydını yaparak boşanma ve
ferileri, aile konutu şerhi düşülmesi ve ziynet eşyalarının iadesi davası
şeklinde üç ayrı dava haline getirebilir. Bu ve benzeri durumlarda üç davayı da
takip etmek durumunda olacağınız için ücret ve masraf konusunda sözleşmede açık
hüküm bulunmasını sağlayın.
V. VEKİLLİK GÖREVİNİN KAPSAMI:
İş sahibinin
vekil eliyle yapılmasını istediği işte vekil olarak görevlendireceği avukat
işin hangi bölümü için görevlendirilmektedir. Örneğin dava açılacaksa verilen
görev temyiz aşamasını ve kararın kesinleşmesinden sonra icra aşamasını
kapsamakta mıdır? Yapılacak icra
takibine itiraz edilmesi durumunda icra tetkik hâkimliğine yapılacak
başvuruları ya da diğer mahkemelerde açılacak itirazın iptali davalarını
kapsamakta mıdır? Bütün bunların sözleşmede belirtilmesi gerekir.
Yapılacak
hukuki yardım bazen önceden öngörülemeyen durumların ortaya çıkmasına neden
olabilir. Örneğin paydaşlığın giderilmesi davasında dava açıldıktan sonra
davalı paydaşlardan birinin ölümü üzerine mahkemeden alınacak yetki ile
mirasçık belgesi çıkartılması gerekebilir. Bu ve benzeri durumların verilen işi
kapsayıp kapsamadığı sözleşmede belirtilmelidir.
VI. YARGILAMA MASRAFI:
Yargılama
masraflarının iş sahibine ait olduğu her ne kadar 1136 Sayılı Avukatlık
Kanunu’nda yazılı olsa da sözleşmede açıkça belirtilmelidir. Çünkü yargılama
masraflarını avukatın üstüne yıkmaya çalışmak gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. Ayrıca
yapılacak masrafın miktarı önceden hesaplanmalı ve toplam masraf iş sahibine
bildirilmelidir. Yeniden masraf istenmesi durumunda iş sahibinin masrafı
önceden bildirmediği gerekçesi ile vermekten çekinmesi ihtimaline karşılık
sonradan ortaya çıkabilecek öngörülemeyen masraflar için sözleşmede mutlaka
açıklayıcı bir hüküm bulunmalıdır.
Şehir dışı
işlerde konaklama masrafının nasıl karşılanacağı belirtilmelidir. Avukata bu
konuda bir avans ödemesi mi yapılacaktır; yoksa avukat yaptığı masrafı
belgeledikten sonra mı iş sahibince ödeme yapılacaktır bu konular sözleşmede
yazılı olmalıdır.
Yapılacak
masrafların avukat tarafından belgelenmesi şartı sözleşmede yazılmalıdır. Bu
hüküm ve buna uygun bildirimler iş sahibinin yaptığı masrafın nerelere
harcandığını bilmesini ve avukatı ile arasında güven bunalımının oluşmasını
engeller.
Sözleşme ile
birlikte masrafların dayanağı olan harç ve gider avansı tarifeleri hakkında da
bilgi verilebilir.
VII. ÜCRET:
Sözleşmede
yapılacak işin karşılığı olarak avukata ne kadar ücret ödeneceği açıkça
yazılmalıdır. Ücretin maktu yani belli bir bedel olarak mı belirlendiği yoksa
nispi yani yargılama sonunda tahsil edilecek paradan orantısal olarak mı
alınacağı iş sahibi ile avukatlar arasında çıkan uyuşmazlıklarda en çok görülen
dava konularıdır. Bu yüzden tartışmaya yer vermeyecek şekilde sözleşmede
açıklanması önemlidir. Ücretin bir kısmının peşin bir kısmının ise daha sonra
ödenmesi kararlaştırılmış ise bunların miktarı ve ödeme tarihleri açıkça
belirtilmelidir.
Yukarıda
belirttiğimiz durumların yani öngörülemeyen yeni dava ve hukuki işlem yapma
ihtimalinin ortaya çıkması durumunda ücretin ne şekilde belirleneceği de
sözleşmeye yazılmalıdır.
Ücret ve
masraf konuları sözleşmede mutlaka ayrı hükümlerde ele alınmalıdır. Her iki
ödeme rakamları kesinlikle bir birine karıştırılmayacak şekilde sözleşmeye
konulmalıdır.
Ücretin
sözleşmede açıkça ve ne zaman ödeneceğinin yazılması iş sahibi açısından
verilen ücretin karşılığında işin yapılması için teminat oluştururken avukat
açısından da alınan paranın ücret mi yoksa masraf mı olduğu ve başladığı iş
için emeğinin karşılığını ne zaman alacağı konusunda teminat oluşturur. Ücret sözleşmesi
yapılmaması ya da ücretin sözleşmede açıkça belirtilmemesi; avukatın
dolandırılmasına, iş sahibinin yanlış anlamalarla gereksiz disiplin
şikâyetlerine ya da avukatın hak ettiğinden fazla ücret taleplerine neden olur.
Ücretin net mi
yoksa bürüt mü olduğu vergisel konularda sorun çıkmaması için sözleşmede
belirtilmelidir.
VIII. CEZA KOŞULU:
Avukatlık ücret sözleşmesinde
ceza koşulu kararlaştırılmasına Yargıtay karşı çıkmaktadır. Avukatın
sözleşmenin haklı feshi ya da haksız azli nedeniyle almaya hak kazanacağı
ücretin tamamının iş sahibi açısından ceza koşulu yerine geçeceğine ilişkin
Yargıtay kararları bulunmaktadır. Bu nedenle sözleşmeye yazılan ceza koşulu
yazılmamış kabul edilecek ve uyuşmazlığın çözümünde dikkate alınmayacaktır.
IX. GEREKLİ BELGE VE BİLGİLERİN GETİRİLME
ZAMANI:
Her hukuki
işlemin özelliklede yargı yerlerinde görülecek davaların bir ön hazırlığı
vardır. Bu ön hazırlık sadece avukatın hukuk bilgisi ile yapılmaz. İş sahibinin
iddiasını ispatlayacak belge ve bilgilerin zamanında avukatın elinde olması bu
ön hazırlığın daha erken bitmesini sağlar. Bu yüzden sözleşmenin imza tarihinde
teslim edilen belgeler ile eksik belgelerin ne zaman avukata ulaştırılacağı
mutlaka sözleşmeye yazılmalıdır. Bu ve benzeri hükümler verilmemiş belgelerin
verildiği, alınmış belgelerin de alınmadığı iddialarını çürütür.
Belgelerin
içinde en önemlisi vekâletnamedir. Avukat vekâleti olmadan iş sahibinin işini
onun adına yapmaya başlayamaz. Bu sebeple vekâletin sözleşmenin imzalandığı
tarihte teslim edilip edilmediği ya da hangi tarihte teslim edileceği ayrı bir
hükümle belirtilmelidir.
X. SÖZLEŞMENİN DÜZENLENME YERİ VE TARİHİ:
Sözleşmenin
kaç örnek olarak, nerede ve ne gün imza altına alındığı sözleşmede ayrı bir
başlık altında bulunmalıdır. Sözleşmenin kaç örnek olduğu sahtecilik
olaylarının önlenmesi için gereklidir. Nerede imzalandığı ise tarafların bir
araya geldiği yeri belgelemeleri için önemli bir delil niteliğindedir. Sözleşme
avukatın bürosunda da imzalanabileceği gibi iş sahibinin evi ya da iş yerinde
de imzalanabilir.
Sözleşmenin
imza tarihi ise avukatın işe başlaması için başlangıç tarihidir. Avukat
kendisine gerekli masraf ve yargılama ile ilgili bilgi ve belgeler verildikten
sonra uygun bir süre içinde işine başlamak zorunda olduğundan işi haklı neden
olmaksızın geciktirmesi halinde işe başlama tarihi sözleşmenin imza tarihi ile
belirlenecektir. Sözleşmede işe başlama tarihi sözleşmenin imza tarihinde ayrı
olarak da kararlaştırılabilir. İş sahibinin vekâleti getirdiği tarih ya da
yapılacak iş için getirilmesi gerekli bilgi ve belgelerin getirildiği tarihte
işe başlama tarihi olarak kararlaştırılabilir. Ancak bu gibi durumlarda
vekâletin getirildiği ya da gerekli bilgi ve belgelerin getirildiği anda bir
alındı belgesinin düzenlenmesinde yarar vardır. Bu belge her iki taraf içinde
işin başlangıcına kanıt oluşturur.
Sözleşmenin
imza tarihi aynı zamanda iş sahibinin de gerekli bilgi ve belgeler ile
yargılama masrafını getirmesi için başlangıç tarihidir. İmza tarihinden sonra
uygun süre içinde gerekli masrafı ve belgeleri getirmeyen iş sahibinin avukatı
işini yapmamakla ya da işine zamanında başlamamakla suçlamaya hakkı olamaz. Bu
durum iş sahibinin avukatın işine başlamasına engel olması anlamına gelir ki
avukatın sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesi sonucunu doğurur.
İmza tarihinin
bir diğer önemi ise süreli işlerde gecikmenin kimden kaynaklandığının tespiti
içindir. Birçok davanın zamanaşımı ya da hak düşürücü süresi bulunmaktadır. Bu
sürenin kaçırılması durumunda iş sahibinin hakkını yargı yerlerinde araması
hukuken imkânsız hale gelir. Bu yüzden imza tarihi, sözleşmenin imzalanmasından
sonra kanunlarda öngörülen böyle bir süre geçirilmiş ise sözleşmeden
kaynaklanan yükümlülüklerin kim tarafından uygun süre içinde yerine
getirilmediği ve uygun sürenin tespiti açısından önemlidir.
Konuya İlişkin Tavsiye Edilen Kitaplar:
YAZAR İSMİ
|
KİTAP İSMİ
|
SEMİH
GÜNER
|
AVUKATLIK
HUKUKU
|
CANDAŞ
İLGÜN
|
AVUKATLIK
ÜCRET SÖZLEŞMESİ
|
NEJAT
ADAY
|
AVUKATLIK
HUKUKUNUN GENEL ESASLARI
|
ÖZCAN
GÜNERGÖK
|
AVUKATLIK
SÖZLEŞMESİ
|
ERASLAN
ÖZKAYA
|
VEKÂLET
SÖZLEŞMESİ VE KÖTÜYE KULLANILMASI
|
BÜLENT
NURİ KURDOĞLU
|
KARŞI
VEKÂLET ÜCRETİ İÇTİHADI BİRLEŞTİRME KARARLARININ İNCELENMESİ
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder