30 Aralık, 2011

FUTBOLCU ALACAKLARININ İCRA YOLU İLE TAHSİLİ

FUTBOLCULARIN KULÜPLERDEN OLAN ALACAKLARININ
İCRA YOLUYLA TAHSİLİ

I. GİRİŞ:

TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun son yapılan yasa değişikliği ve TFF statüsünde yapılan değişiklikle işlevsiz hale gelmesinden sonra futbolcuların kulüplerden olan alacaklarının tahsili ancak yargısal yollardan sağlanır hale geldi. Bu yollardan bir diğeri de ilamsız icra takibi yapılarak alacağın tahsil edilmesidir. 

II. ALACAĞIN MİKTARININ BELİRLENMESİ:

Futbolcuların kulüplerle yaptıkları sözleşmelerde belirlenen alacak kalemleri aşağıdaki gibidir.

Asgari ücret,

Garanti ücret,

Peşinat,

Maç başı ücreti,

Prim

Asgari ücret diğer alacak kalemlerinden bağımsız olarak belirlenmiş olabileceği gibi maç başı ücreti içinde de kararlaştırılmış olabilir.

Garanti ücret ve peşinat olarak belirlenen ücret çoğu zaman belirli vadeler halinde taksitlendirilmiş olabileceği gibi karşılığında bono da verilmiş olabilir.

Maç başı ücretleri ise futbolcunun kadroda olması ve maçta oynaması durumlarına göre orantılı olarak belirlenmektedir. Örneğin maç başı ücreti olarak 1.000,00 TL belirlenmişse maç başı ücretinin ödenme oranları şu şekilde olabilir:

Futbolcu;

İlk on bir de sahaya çıkarsa % 100’ü,

Sonradan oyuna girerse % 75’i,

Kadroda olup oyuna girmezse % 50’si,

Sakatlık durumunda ilk on sekiz kişilik kadroya girilememesi durumunda % 25’i ödenecektir.

Primlerin ödenmesi ise galibiyete, kupa maçlarında tur atlanılmasına, şampiyonluğa ya da başkaca başarıya bağlı olan alacak kalemleridir.

Gerek maç başı ücretlerinin gerekse diğer alacak kalemlerinin net mi yoksa bürüt mü olduğu futbolcunun alacaklarının hesabında önem taşır. Alacak miktarı tam anlamıyla belirlenmeden icra takibine başlanılmamalıdır. Alacak miktarı belirlenemiyorsa HMK’da düzenlenmiş olan tespit davası ya da belirsiz alacak davası açılması yoluna gidilebilir.

III. ALACAĞIN MUACCEL HALE GELMESİ:

Sözleşmeden kaynaklanan futbolcu alacakları için icra takibi başlatılabilmesi alacağın muaccel hale gelmesi ile yani ödeme gününün gelmiş olması ile mümkündür. Yukarıda belirttiğimiz alacak kalemleri aşağıdaki şekilde vadeleri geldiğinde muaccel hale gelirler.

Asgari ücret; her aybaşında,

Garanti ücret ve peşinat; sözleşmede ödenmesi kararlaştırılan tarihte,

Maç başı ücreti; futbolcunun kadroda olduğu ya da oyuna girdiği her müsabakanın bitim tarihinde,

Prim; verilmesi başarı şartına bağlanmış sportif olayın gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelir. 

Bu alacakların muaccel hale gelebilmesi için 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 101’e göre ya sözleşmede belirli bir tarihin belirlenmiş olması ya da alacaklı tarafından borçlunun ihtar edilmiş olması gerekmektedir. Yukarıda belirttiğimiz alacak kalemlerinden asgari ücret, garanti ücret ve peşinat alacaklarının ödeme tarihleri sözleşmede belirgin olsa da maç başı ücretlerinin ve primlerin sözleşmede belirgin olması mümkün değildir. Bu sebeple dava yoluna gidilecekse eğer borçlu kulübe alacağın vadesinin gelmesinden hemen sonra ihtarname çekilerek vadesi gelen borcu ödemesi ihtarının yapılması bundan sonra dava açılması gerekmektedir. Ancak ilamsız icra takibi başlatılacaksa gönderilecek ödeme emri ihtarname yerine geçeceği için icra takibi öncesi ihtarnameye gerek yoktur.

IV. İLAMSIZ İCRA YOLUYLA ALACAĞIN TAHSİLİ:

Futbolcuların kulüplerden olan alacaklarını icra yoluyla tahsil etmelerinin yolu İİK m. 41 ve devamı maddelerine göre ilamsız icra takibi yapılmasıdır. İlamsız icra takibi yapılabilmesi için de yukarıda açıkladığımız gibi alacağın miktarının belirlenmiş olması gerekir.

Her bir alacak kalemi için alacak kalemlerinin vadesinin gelmesinden sonra ilamsız icra takibi başlatılabilir. Bunun için ihtarname çekmeye gerek yoktur. Borçlu kulübe gönderilecek ilamsız icra ödeme emri ihtarname yerine geçer. Ancak alacak kalemlerinin tamamı için icra takibi başlatılacaksa her bir alacak kaleminin vadesi farklı olacağı için vade tarihinden sonra ihtarname çekilip son alacak kaleminin vadesinin de dolmasından sonra bütün alacak kalemleri için icra takibi yapılabilir. Her bir alacak kalemlerinin vadesinin gelmesinden sonra ihtarname çekilmesi faizin başlangıç tarihi açısından önemlidir. İhtarname borçlu kulübe ulaştığı tarihte alacak muaccel hale geleceği için faiz de bu tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. Ancak ihtarnamede alacağın faizi de talep edilmelidir.

V. İCRA MASRAFLARI:

İlamsız icra takibi masrafları 492 sayılı Harçlar Kanunu ve buna bağlı olarak çıkartılan Genel Tebliğ (1) sayılı tarife ve Adalet Bakanlığı’nın onayından geçtikten sonra her yıl yenilenen Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Ücret Tarifesi’ne göre belirlenir.

Yukarıda belirttiğimiz hukuki düzenlemelere göre yargı masrafları 2011 yılı rakamlarına göre sırasıyla şu şekilde alınır.

18,40 TL icraya başvurma harcı, (492 sayılı Harçlar Kanunu ve buna bağlı olarak çıkartılan Genel Tebliğ (1) sayılı tarife)

Takibe konulan miktarın binde beşi oranında nispi harç, (492 sayılı Harçlar Kanunu ve buna bağlı olarak çıkartılan Genel Tebliğ (1) sayılı tarife)

Alacaklı futbolcu avukat ile temsil edilmişse takip miktarı üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre hükmedilecek nispi avukatlık ücreti (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Ücret Tarifesi)

VI. İCRA TAKİBİNE İTİRAZ:

İİK m. 62’ye göre ilamsız icra takibi ödeme emrini alan borçlu kulüp yedi gün içinde borca itiraz etmez ise takip kesinleşir. Takibin kesinleşmesinden sonra borçlu kulübün mal varlığına karşı haciz işlemleri başlatılabilir.

Borca itiraz halinde takip durur. Borçlu kulüp borcun tamamına itiraz edebileceği gibi bir kısmına da itiraz edebilir. Ayrıca alacak kalemlerinin dayandığı sözleşme altındaki imzaya da itiraz edebilir.

VII. ALACAKLI FUTBOLCUNUN İTİRAZIN İPTALİ DAVASI AÇMASI:

İİK m. 62’ye göre yapılan itiraz ile icra takibi durur. İcra takibinin kaldığı yerden devamı borçlu kulüp aleyhine İİK m. 67’ye göre itirazın iptali davasının açılması ve itirazın iptali kararı ile sonuçlanması ile mümkündür. İtirazın iptali davası itirazın tebliğinden itibaren bir yıldır. İtirazın tebliğinden kasıt alacaklının itirazdan yazılı olarak haberdar olmasını ifade eder. Yazılı olarak haberdar olma ya icra müdürlüğünün itirazı alacaklıya ya da vekiline tebliğ etmesi ya da alacaklı ya da vekilinin icra dosyasından itiraz dilekçesinin bir örneğini almasıdır.

VIII. HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU’NA GÖRE GÖREVLİ MAHKEME:

HMK m. 2/I hükmüne göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” Futbolcuların kulüplerden olan alacakları malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali için açılacak davada da görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.

IX. HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU’NA GÖRE YETKİLİ MAHKEME:

HMK m. 6/I’e göre “Genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yerleşim yeri ise 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir. Bu hükme göre görevli mahkeme davalı kulübün yerleşim yeri mahkemesidir.

X. DAVANIN ESASI HAKKINDAKİ TALEP KONULARI:

İtirazın iptali davasının esasını başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve icra takibinin kaldığı yerden devamına karar verilmesi talebi oluşturur. Bununla birlikte itirazın iptali davasında İİK m. 67/II hükmü uyarınca ilamsız takibe konulan alacak miktarının % 40’ı oranında icra inkâr tazminatı da talep edilebilir. Mahkeme yapacağı yargılama neticesinde itirazın tamamen ya da kısmen kaldırılmasına karar verebilir. Bu durumda itirazın kaldırılan kısmı için icra takibi devam eder. İcra inkâr tazminatı da itirazın kaldırılan kısmı için hükmedilir.

Borçlu kulüp itirazın iptali davasında icra takibine yaptığı itiraz gerekçesi ile bağlıdır. İcra takibine yaptığı itirazda ileri sürmediği gerekçelere itirazın iptali davasında dayanamaz.

İtirazın iptali davasında icra takibine dayanak yapılan alacak kalemlerinin bulunduğu taraflar arasında yapılan tip sözleşmenin bir örneği ve eğer icra takibine dayanak yapıldıysa taraflar arasında yapılan özel sözleşmenin bir örneği delil olarak dava dosyasına sunulmalıdır. Bunun dışında sözleşmede yazılı maç başı ücretlerine hak kazandığını gösterir futbolcunun oynadığı maçları gösterir maç başı dökümü ile eğer icra takibine dâhil edilmişse asgari ücret maaş bordrosu da delil olarak dava dosyasına sunulmalıdır.

Yukarıda belirttiğimiz belgelerden tip sözleşme eğer futbolcunun elinde yoksa Türkiye Futbol Federasyonu’ndan getirtilebilir. Maç başı dökümüne ise futbolcunun lisans numarası ile TFF’nun internet sitesinden ulaşılabilir. Ancak resmi yoldan edinilmesi için TFF’ndan getirtilmesi talep edilebilir. Asgari ücret maaş dökümü ise SGK’dan istenebilir. İcra takibinin yapıldığı icra dosyası da ilgili icra müdürlüğünden getirtilmelidir.

XI. HESAP UZMANI BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ:

Davacı futbolcu bilirkişi incelemesini de dava dilekçesinde talep etmelidir. Ancak talep edilecek bilirkişi incelemesi davalı kulübün sunacağı belgelere göre iki farklı şekilde istenebilir. Öncelikle dava dilekçesinde belirtilen alacak miktarının hesabının yapılması için bilirkişi incelemesi istenmesi gerekmektedir. Bu inceleme de bilirkişi dava dilekçesi ve icra dosyasına göre davacı futbolcunun alacak kalemlerinin hesabını yapacaktır. Bu bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanacak rapora tarafların itiraz hakları vardır. Yeni yürürlüğe giren HMK’ya göre bilirkişi incelemesinin dava dilekçesinde açıkça belirtilmesi gerekmektedir.

XII. SAHTECİLİK İDDİASI ÜZERİNE GRAFOLOJİK BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ:

HMK m. 211’e göre “ Bir belgenin sahteliğinin iddia edilmesi durumunda, bu hususta karşı tarafın açıklamaları da dikkate alınarak, aşağıdaki sıra ile inceleme yapılarak öncelikle karar verilir:

a) Hâkim, yazı veya imzayı inkâr eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edinememişse, huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle elde ettiği belge ve diğer delilleri değerlendirir. Hâkim, sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle, senedin sahteliği hakkında bir karar verir. İsticvap için mahkemeye davet edilen taraf, belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde, inkâr etmiş olduğu belgedeki yazı veya imzayı ikrar etmiş sayılır; bu husus kendisine çıkartılacak davetiyede ayrıca ihtar edilir.

b) (a) bendi hükmüne göre yaptığı incelemeye rağmen, hâkimde sahtelik konusunda kesin bir kanaat oluşmamışsa, bilirkişi incelemesine karar verir. Bilirkişi incelemesinden önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir.”

HMK m. 211’de belirtilen bilirkişi incelemesi davalı kulübün sunacağı ödeme belgeleri üzerinde ekleme, oynama ya da düzeltme gibi bir takım sahtecilik sayılabilecek müdahaleler yapılmış olmasına karşın söz konusu belge üzerinde yaptırılacak grafolojik incelemedir. Eğer kulübün sunduğu ödeme belgelerinde bu tür müdahaleler varsa öncelikle grafolojik inceleme yaptırılarak belgenin sahte olup olmadığı tespit edilmelidir. Bu tespit yapıldıktan sonra hesap uzmanı bilirkişi incelemesine geçilmelidir. Eğer sahtecilik iddiası olan belge sahte ise alacağın hesabında dikkate alınmaz. HMK m. 211’de düzenlenmiş olan bilirkişi incelemesini hâkim kendisi de gerek görürse talep olmadan yaptırabilir.

Futbolcu kulüp uyuşmazlıklarında çoğu zaman futbolculara yapılan ödemelerin karşılığında bir belge alınmamakta ve bu sebeple kulüp yöneticileri ya da çalışanları kulüp aleyhine açılan davalarda sahte belge üretme yoluna gitmektedirler. Bu nedenle davalı kulübün dosyaya sunduğu belgelerin asıllarının dava dosyasına getirtilmesi uyuşmazlığın giderilmesi için zorunludur. Bu zorunluluk HMK m. 216’da açıkça belirtilmekle beraber HMK m. 220’ye göre de belge aslının mahkemeye verilmemesi durumunda mahkeme söz konusu belge hakkında diğer tarafın beyanını kabul etme hakkına da sahiptir. Bu sebeple sahte olduğu bilinen belgelerin delil olarak mahkemeye sunulması o belgeye dayanan tarafın aleyhine sonuç doğurabilir.

Futbolcu kulüp uyuşmazlıklarında taraflar Türkiye Futbol Federasyonu’na gönderilen tek tip sözleşmelerin dışında özel sözleşmelere de rastlanmaktadır. Bu özel sözleşmelerde yer alan imza ya da ibarelerin de sahteliği her iki tarafça ileri sürülebilmektedir. Davalı kulübün futbolcunun dayandığı sözleşmenin sahteliğini ileri sürme ve grafolojik bilirkişi incelemesi isteme hakkı bulunmaktadır.

XIII. YARGILAMA MASRAFLARI:

İtirazın iptali davalarında yapılacak yargılama giderleri 492 sayılı Harçlar Kanunu ve buna bağlı olarak çıkartılan Genel Tebliğ (1) sayılı tarife, Adalet Bakanlığı tarafından çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bilirkişi Ücret Tarifesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi ve Adalet Bakanlığı’nın onayından geçtikten sonra her yıl yenilenen Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Ücret Tarifesi’ne göre belirlenir.

İtirazın iptali davası açılırken icra takibi başlatıldığı esnada icra müdürlüğü dosyasına yatırılan harcın itirazın iptali davası için yatırılacak harca mahsubu istenebilir.
           
XIV. İTİRAZIN İPTALİ DAVASI SONUCUNDA VERİLEN MAHKEME KARARININ İLAMLI İCRASI: 

İtirazın iptali davasında verilen kararın bir örneği ilamsız icra takibinin başlatıldığı dava dosyasına konularak itiraz kaldırılır ve icra takibi kaldığı yerden devam eder. Mahkeme futbolcunun talep ettiği alacağının tamamının ya da bir kısmı için icra takibinin devamına karar verdikten sonra karar davalı tarafından temyiz edilse bile icra takibi devam eder. Bu icra takibinde davalı kulüp aleyhinde haciz yolu istenebileceği gibi kulübün şirket statüsünde olması halinde iflası da istenebilir.

Borçlu kulüp aşağıda incelemesini yaptığımız icranın geri bırakılması kararı almaz ya da alsa bile Yargıtay mahkeme kararını onar ve karar kesinleşirse borçlu kulübün mal varlığına karşı haciz işlemleri başlatılabilir. Kulübün bankalardaki hesaplarına, Türkiye Futbol Federasyonu nezdindeki ve şans oyunları çekilişlerindeki alacaklarına haciz konularak alacak tahsil edilebilir.

İtirazın iptali davası sonucunda davaya bakan mahkeme itirazı kaldırmakla beraber itirazın kalktığı miktar üzerinden % 40 icra inkâr tazminatına da hükmetmişse alacağın % 40’ı tutarında ki icra inkâr tazminatı da aynı icra dosyasında ilamlı icra takibi yapılarak asıl alacak ile birlikte tahsil edilebilir.

XV. YARGITAY’DAN ALINACAK İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARARI:

İtirazın iptali davası kararının icra dosyasına konularak gerek icra takibinin kaldığı yerden devam etmesi gerekse icra inkâr tazminatının aynı dosya içinden talep edilmesi için kararın kesinleşmesi zorunluluğu yoktur. Bu sebeple itirazın iptali davası kararını davalı kulüp Yargıtay’a temyiz ederse İİK m. 36’da öngörülen teminatı icra dosyasına yatırması durumunda icra müdürlüğünden uygun bir süre alarak kararın temyiz incelemesini yapmakta olan Yargıtay’a temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar icranın geri bırakılması talebinde bulunabilir. Yargıtay bu talebi kabul ederse temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar icra takibi durur. Yargıtay hükmün onanmasına karar verirse alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Teminat alacağı karşılamaya yetmiyorsa icra takibi bakiye borç için devam eder. 

XVI. BORÇLU KULÜBÜN MENFİ TESPİT DAVASI AÇMASI:

İİK m. 72/I’e göre Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” Menfi tespit davasının amacı icra takibine konu olan alacağın tamamının ya da bir kısmının var olmadığının tespitini yaptırabilmek ve icra takibinin kaldırılmasını sağlamaktır. Bu amaçla borçlu kulüp icra takibine konu olan borcu tamamen ya da kısmen ödediğini ya da borcun dayanağı olan sözleşmenin geçersiz olduğunu ispatlamak zorundadır. Menfi tespit davası icra takibi başlatılmadan öncede açılabilir.

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU’NA GÖRE GÖREVLİ MAHKEME:

HMK m. 4/I hükmüne göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” Futbolcuların kulüplerden olan alacakları malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine karşı açılacak menfi tespit davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.

XVII. MENFİ TESPİT DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME:

İİK m. 72/VIII’e göre “Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” Bu hükme göre icra takibi borçlunun adresinin bulunduğu yerde yapılacağından takibi yapan icra dairesi ve davalı kulübün yerleşim yeri aynı yer olacaktır. Davalı kulübün bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.

XVIII. MENFİ TESPİT DAVASINDA İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİ:

İİK m. 72/II’ye göre “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” Bu hükme göre ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi futbolcunun icra takibi başlatmadan önce menfi tespit davası açmasına bağlıdır. İcra takibi başladıktan sonra icra takibinin durması için ihtiyati tedbir kararı verilemez. Çünkü borçlunun ilamsız icra takibi başladıktan sonra zaten takibe yedi gün içinde itiraz ederek takibi durdurma hakkı bulunmaktadır. İcra takibi başlatılmadan önce açılacak menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için en az alacağın % 15’i oranında teminat gösterilmesi gerekmektedir.

İİK m. 72/III’e göre “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” İcra takibinden sonra açılacak menfi tespit davasında İcra ve İflas Kanunu borçluya zaten icra takibine itiraz hakkı tanıyarak icra takibini durdurma fırsatı vermiştir. Bu sebeple icra takibi başlatıldıktan sonra açılacak menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak icra takibine itiraz süresi kaçırılmış ve icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmışsa dava devam ederken borçlu kulüpten tahsil edilecek olan paranın icra veznesinden alacaklı futbolcuya ödenmesini engelleyecek ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun için de yine alacağın en az % 15’i oranında teminat yatırılması gerekmektedir.

XIX. DAVANIN ESASI HAKKINDAKİ TALEP KONULARI:

Davacı kulüp menfi tespit davasında icra takibine konulmuş olan borcun tamamının ya da bir kısmının ödendiğini ya da icra takibine gerekçe yapılan sözleşme ya da diğer belgelerin geçersiz olduğunun ve bu sebeple borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep edecektir. Ayrıca davacı kulüp icra takibi sebebiyle davalı futbolcudan İİK m. 72/IV’e göre % 40 oranında kötü niyet tazminatı talep etme hakkına da sahiptir. Ancak davalı futbolcuda davanın reddedilmesi durumunda davacı kulübün aynı oranda kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep edebilir.  

XX. HESAP UZMANI BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ VE SAHTECİLİK İDDİASI ÜZERİNE GRAFOLOJİK BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ:

İtirazın iptali davasında yaptığımız açıklamalar menfi tespit davası içinde geçerlidir.

XXI. YARGILAMA MASRAFLARI:

İtirazın iptali davasında yaptığımız açıklamalar menfi tespit davası içinde geçerlidir.

XXII. MAHKEME KARARININ İLAMLI İCRASI: 

Menfi tespit davası kabul edilirse mahkemenin hükmedeceği % 40 kötü niyet tazminatı davacı kulüp tarafından ilamlı icra yoluyla futbolcudan talep edilebilir. Dava reddedilirse futbolcu lehine hükmedilecek % 40 kötü niyet tazminatı yine ilamlı icra yoluyla davacı kulüpten tahsil edilebilir.

XXIII. İTİRAZIN İPTALİ DAVASI VE MENFİ TESPİT DAVASININ BİRLEŞTİRİLMESİ:

Alacaklı futbolcu tarafından ilamsız icra takibi başlatıldıktan ve borçlu kulüp tarafından icra takibine itiraz yapıldıktan sonra alacaklı futbolcu itirazın iptali davası açarsa ve borçlu kulüp de icra takibinden önce ya da sonra menfi tespit davası açarsa HMK m. 166’da yer alan şartların varlığı halinde iki dava birleştirilir. HMK m. 166/I’e göre Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”

Davalar arasında bağlantının olup olmadığı da HMK m. 166/IV’de yer alan Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır” hükmüne göre belirlenir.

Alacaklı futbolcunun açtığı itirazın iptali davasına konu teşkil eden icra dosyasındaki alacak aynı zamanda borçlu kulübün açtığı menfi tespit davasının konusunu oluşturan borcu oluşturmaktaysa; bu sebeple biri hakkında verilecek karar diğerini de etkileyeceğinden iki dava arasında hukuki bağlantının olduğu kabul edilir.  

İki dava birleştirildikten sonra her iki dava birleştirilen dosyada sonuçlandırılır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder